Kuşların yanağında şarkı söyleyen zenci…
Arzuların düşleri; doyumsuz, küçük ötücü kuş yanağı. Zencinin çalı saçlarında yuvaları, dönüp durdukları yörünge o simsiyah başı, cıvıl cıvıl metalik nameleri uyuşturuyor düşüncelerini. Yarı aç bırakıyor temaslar tenini. Böyle yürüyor karanlıkta, kendinden geçti geçecek… Mekânsız, zamansız bu özlemler; öyle görünüyor aldatarak. Doyumsuz, yumuşak, yarı aç, tadı damağında, hoş sesli, çok renkli…
Dedi ki; zenci, imkânsız bir coğrafyanın arzu nesnesidir, çaresiz, minik tutkularının yanağında dinlenir.
apriori